TERÖRLE MÜCADELEDE ÜZERİMİZE DÜŞENLER

Konu: TERÖRLE MÜCADELEDE ÜZERİMİZE DÜŞENLER 03.02.09 0:50

TERÖRLE MÜCADELEDE ÜZERİMİZE DÜŞENLER

Türk milleti her gün yeni bir şehit haberiyle uyanıyor. Geçen her gün toplumun sabrı biraz daha taşıyor ve en sonunda patlama noktasına geliyor. Artık siyasi veya fikri alanda yapılacak hiçbir hareketin sonuca ulaşamayacağı açıktır. Millet tarafından yapılmış olan mitinglerinde bu bağlamda yetersiz kaldığı anlaşılmıştır. Bu güne kadar meydanlara biriken milyonlarca insan ellerinde taşıdıkları bayrağa karşı samimiyetlerini göstermek istiyorlarsa, bunu sandıktan ziyade günlük hayatımızın içinde kurulan cephelerde göstermelidir. Nedir bu cepheler?

Cumhuriyet tarihinin en belirgin dönüm noktalarında sivillerin ve çetelerimizin sonuca nasıl etki ettikleri bilinmektedir. O dönemde de asker yapabileceğinin en iyisini yapmış, Türk Ordusunun üslubuna yakışan bir şekilde mücadelede sivilleri de yanlarında görmek istediklerini belirtmiştir. Bu günden faklı olarak Türk insanları bu çağrıyı ilk günden kabul etmiş, meydanlara bağırmak için değil, Milli Mücadeleyi daha da belirginleştirmek için inmiştir. İçinde bulunduğumuz şartların o dönemden tek farkı Türk insanının mücadele anlayışındaki karmaşadır. Milyonlarca Türk'ün meydanlara inip şaibeli bir kaç kişinin şarkılarına alkış tutmasının Bu günün sorunu olan terörle mücadele ile örtüşür bir tarafı yoktur. Aynı şekilde Türk Milliyetçiliğini siyasete alet etmiş vakıf ve partilerinde bu mücadele de yer alamayacakları yapmış oldukları lüzumsuz derecedeki sağduyu çağrılarıyla sabitlenmiştir. Türk ordusunun en kısa zamanda kısmi sıkıyönetim veya olağanüstü hali tekrar gündeme taşıması kaçınılmaz bir hal almıştır. Bu süreçte Türk insanına düşen görev tıpkı Milli Mücadele yıllarında olduğu gibi yaşadıkları alanı zararlı unsurlardan temizlemektir. Bu temizlik ülkemiz sınırları içerisinde rahat bir şekilde ticaret yapabilen PKK yanlısı tüccarların yaşama alanlarını kısıtlamakla başlamalıdır. Bir başka mücadele alanı ise medyada boy gösteren terör örgütü yanlısı şarkıcı, artist, gazeteci ve bunları besleyenlerin ikinci sınıf insan olduklarını kendilerine hissettirmek, bunun sonucunda da milletten uzaklaştırmaktır. Ülkede iktidara sahip olanlar çeşitli yollarla baskı altında tutulmalı ve PKK’nın lojistik desteğinin Türkiye üzerinden kuzey Irak’a geçmesini engelleyecek kararların alınması sağlanmalıdır. İç savaştan ülkeyi korumak için meşru müdafaayı engellemek ahmaklıktır. Türk soylular kime oy atacağım? Diye düşünmeyi bırakmalı, Düşmanım kim? sorusunu kendisine sormalı, cevabını da kuzey ıraktan önce etrafında aramalıdır.

1925'te bir milletvekilimizin söyledikleri bugün tam anlamıyla gerçekleşmek üzeredir" Eğer Musul'u elinizden kaçırırsanız seksen yıl sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engelleyemezsiniz. Önce Güneydoğu Anadolu'yu sonra Doğu Anadolu'yu kaybedersiniz" demiştir. Şimdi ki yönetenler yaşadığı günü idrak edemezken o dönemin devlet adamları seksen yıl sonrasının hesabını yapmıştır. Bu sayede Milli Mücadele devlet ve milletin nasıl birlikte hareket ettiğinin en açık ifadesi olmuştur. Hangi şartlar altında olursa olsun Türk Millet'i ordusuna güvenmektedir. Türk Ordusu bugün de gaziliğinden bir şey kaybetmemiştir. Milletler ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptir. Artık bizde taşın altına elimizi sokmalı ve ordumuza askerce destek vermeliyiz. Binyıllardır savaşçılığı ile meşhur olmuş bir ırkın evlatlarına direniş yakışmamaktadır. Çok yakın bir gelecekte ordu ve millet el ele verip bu soysuzlara hadlerini bildirecektir

Tanrı Türk Irkı'nı Korusun ve Yüceltsin.

Bahadır ÇELİKBAŞ