TÜRK BİRLİĞİ HAYAL DEĞİLDİR

Konu: TÜRK BİRLİĞİ HAYAL DEĞİLDİR 03.02.09 0:42

TÜRK BİRLİĞİ HAYAL DEĞİLDİR

Dünyadaki her ülke kurulduğu topraklarda yaşamını sürdürüyor. Biz ise kurulduğumuz toprakları anlaşılmaz sebeplerle terk edip fethettiğimiz yerleri yurt edinmeye çalışıyoruz. Bunun pek de doğal bir içgüdü olduğunu söyleyemeyiz. Türklerin tarih boyunca ön planda tuttuğu fetih duygusu çok uzun yıllar sonra başımızı ağrıtmaya başladı. Etnik farklılıklar, kültürlerin kaynaştırılmaya çalışılması, hesapsızca kız alıp vermeler en sonunda yüzümüze tokat gibi indi. Bunlar yetmiyormuş gibi Anayurt’taki kültürümüzü tamamen unutup orda kalan soydaşlarımızı da dışlamış durumdayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bizler kendimizi Türk dünyasının merkezi zannediyoruz. Hâlbuki bunu hak edecek en ufak bir girişimimiz veya kuvvetimiz yok. Kültürümüzü yaşayamıyor, dilimizi konuşamıyoruz. Türklüğünü hiçbir yabancı unsura değişmeyen fakat bazı sıkıntılar içine giren Türkistan’daki soydaşlarımıza zor günlerinde sığınma hakkı vermekten bile aciz bir haldeyken bu kadar şımarık davranmamızın sebebi tartışmasız ülküsüzlüğün getirdiği rehavettir.

Türk tarihi ülküler üzerine yazılmıştır. Büyük bir devlet kurmak ve bu devlette bolluk içinde yaşamak her ülkenin başlıca ülküsüdür. Bunu sağlamak için savaşırlar, kan dökerler. Bazıları amaçlarına ulaşır, bazıları ise yok olurlar. Tanrı yeryüzünü bir savaş meydanı olarak yaratmıştır. Bundan sonrada büyük savaşlar olacak, güçsüzler yok edilecektir. Bizim için de geleceğin aydınlık olduğunu söylemek zor fakat elimizde öyle bir imkân var ki tüm dünya buna gıpta ile bakıyor. Kurulması hiç de hayal olmayan bir Türk birliğinden söz ediyorum. Biz buna Turan Ülküsü diyoruz.

İnsanlarımızın hayranlıkla takip ettiği Avrupa devletleri aralarında kan bağı bulunmamasına rağmen dini bir tabanı kullanarak ellerini güçlendiriyorlar. Bizde bu Avrupa devletlerinin arasında kendimize yer bulmaya çalışıyoruz. Hâlbuki onların diriltmeye çalıştıkları büyük Roma imparatorluğu diri halde bulunan Turan Devletinden çok daha önemsiz bir kuvvet olacaktır. Hiçbir İngiliz bir Alman için ölümü göze almayacak, bir Fransız askeri Amerika için samimi duygularla savaşmayacaktır. Avrupa birliği tamamen ticari bir topluluktur. Menfaat duygularına esir olmuş devletler şahsi kazançları uğrunda kutsal saydıkları birçok değerden vazgeçebilirler ama kurulacak Turan Devleti maddeden daha fazla manevi duygulara hitap edecek bu sayede insanlar ülkü birliği kuracaktır. Dünyadaki bütün Türk soylular aynı ülküye doğru yürüdüğünde hangi kuvvet karşı çıkabilecek? Siyasilerimiz bu büyük hedefi gaz alışverişine indirgemeyi bırakıp samimi duygularla çalışırsa, gençlerimiz akıllarının bir köşesinde Kürşad’ı, Mete’yi tutarsa, eğitimcilerimiz tarihi ezberletmekten vazgeçip öğrencilerin milli duygularına hitap ederse Türkiye’de bu hedefe daha kolay yürüyecek bir toplum yaratabiliriz.

Er ya da geç kurulacak olan Turan Devleti’nin ticari alanda bize neler kazandıracağı hakkında şüphesi olanlar vardır. Bağımsızlığını yeni kazanmış Türk devletlerinin ekonomik durumları insanlarımızın zannettiğinden çok daha iyidir ve giderek daha da iyi bir hal almaktadır. Ekonomi muhakkak önemli bir unsurdur ama Türk Dünyası için asıl sıkıntı manevi kuvvetsizliktir. Uzun yıllar esaret altında kalmak, aşağılanmak, hor görülmek azımsanacak bir felaket değildir, ama bunun üstesinden gelebilmek de hiç zor olmayacaktır çünkü geçmişte eşine zor rastlanır bir tarihimiz vardır. Bu tarih esareti kesinlikle kabul etmeyen, her fırsatta başını dik tutmak için çaba sarf eden inançlı insanların yazdığı bir tarihtir. Medeniyetin yeniden doğuya yöneldiği bu yüzyılda Avrupa’nın sıkıntı yaşayacağı şimdiden belli olmakla beraber Türklerin de doğuya hâkim olması göz ardı edilemeyecek bir ihtimaldir. Yeter ki insanlarımız Turan Ülküsüne inansınlar, yeter ki kendilerine güvensinler.

Bahadır ÇELİKBAŞ