Kurtuluş Yolcusu
Kıdemli Üye
Yaş : 39
Mesaj Sayısı : 129
Nerden : Adana
|
Konu: Büyümek İstemeliyiz 03.02.09 0:10 |
|
|
Mustafa Kemal ******’ün uçmağa varışından sonra memleket adeta içine kapandırılmış; Türk insanının beyninde gelişmesi, büyümesi suçmuş gibi bir fikir oluşturulmuştur. Hatta ülkemiz dışındaki Türkleri düşünmek sınır komşularımızı, diğer ticari ilişkiler bulunan ülkeleri gücendirir diye lafını etmek bile suç hale getirilmiştir.
Memleketin hali böyle iken Nihal Atsız: "Büyümek istemeyen milletler küçülmeye mahkûmdur." demiştir.
Günümüzde vatanın bölünmez bütünlüğünden bahsedenler bu sözü hiç hesaba katmamışlardır. Büyümek isteyen bir milletin, ülkenin bölünmez bütünlüğünden bahsedilmez. Çünkü içindeki sorunları aşmış bir memlekette bu tür sorunlar olmaz, olsa da devletin iradesi altında ezilirler.
Büyük Hun İmparatoru Attila: "Eğer sınırlarınızda sorun varsa, bunu gidermenin tek yolu genişletmektir." demiştir. Oysa bizim memlekette bilinçli olarak insanımıza "ne büyümesi, kimse bize karışmasın kendi yağımızda kavrulalım" fikri beyinlerine sokulmuştur. Hal böyle olunca memlekette en ufak bir sorunda ülkenin bölünmesi akla gelmiştir.
Bugün Türkiye, bağımsızlığına kavuşan Türk Cumhuriyetleri ile bir Türk Birliği kurmak amacını gütse idi bu ülkenin büyümesi gerektiği ve de topraklarından hiçbir yabancıya bir çakıltaşı bile verilmeyeceği gerçeğini hem kendi insanına hem de bütün dünyaya iletmiş olurdu. Böyle bir mesajdan sonra da memleketin şu yönünün sorunu, bu yönünün sorunu gibi keneler ortaya çıkmazdı.
İşinin uzmanı gibi gösterilen, ağzı laf yapan büyükler; Türkiye’nin büyümesinden bir an olsun bahsetmemişlerdir. Oysa ******'ün Lozan Antlaşmasından dokuz yıl sonra (1933) General Mac Arthur'a söylediği: "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dâhil Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içerisine katacağım." sözlerini öğüt bilip amaç edinse idik Yunanistan ile olan sorunumuz, Musul-Kerkük meselemiz olmazdı bugün. Kendilerini ülkenin durumunu iyi yorumlayan olarak görenler bu gerçeği göz ardı etmekten kaçınmamışlardır.
Şunu iyi anlamalıyız ki bizim olmayan sınırımızın ötesindeki her toprak parçamız sorun çıkaracaktır. Bu mesele anlaşmalarla çözülmez. Çünkü anlaşmalara en çok bağlı kalan millet olarak bizler zararını çekmekteyiz.
BURKAY KILAVUZ |
|